"Kiyidaki Gölgeler", Cuma Bozkurt'un kaleminden çikan, insan ruhunun derinliklerinde gezinen bir hikâye. Roman, yillar sonra dogdugu sehre dönen Kenan'in, sisli sabahlar ve tozlu aynalar arasinda kendi geçmisiyle, hayal kirikliklariyla ve hayata dair bitmek bilmeyen arayislariyla yüzlesmesini konu aliyor. Kenan, sehrin rihtiminda adimini attigi ilk andan itibaren, hem tanidik hem de yabanci bir atmosferin içinde sikisir. Eski hayallerinin enkazi, yarim kalmis asklari, basarisizlikla sonuçlanan sanat girisimleri ve parasizligin agir yükü arasinda, bir liman arayisi baslar.
Roman, okuru yalnizligin farkli yüzleriyle tanistirirken, sehrin dar sokaklarindan, sisli rihtimlarindan, bogucu pansiyon odalarindan geçirir. Kenan'in yolu, tesadüflerin getirdigi tanismalarla degisir. Eski arkadaslarin aciyan bakislari, sahte entelektüel çevrelerin yapmacik sohbetleri ve en nihayetinde Leyla ile tanismasi... Leyla, sehrin gürültüsünden kaçtigi kilisede, org basinda çaldigi hüzünlü melodilerle Kenan'in hayatina dokunur. Onun huzurlu varligi, Kenan'in içindeki yaralara bir nebze de olsa merhem olur.
Cuma Bozkurt, bu romanda sadece bireysel bir hikâye anlatmakla kalmaz; ayni zamanda modern sehir yasaminin insan ruhunda yarattigi boslugu, aidiyet arayisini ve sanatin hem kurtarici hem de yikici yönlerini ustalikla isler. "Kiyidaki Gölgeler", karakter derinligi, betimleme gücü ve atmosfer yogunluguyla okuru içine çeken bir edebi deneyim sunar. Her sayfasinda, geçmisin hayaletleri ile gelecegin belirsizligi arasinda gidip gelen bir ruhun izlerini bulacaksiniz. Bu roman, yalnizligin, umut arayisinin ve insanin kendine dönme cesaretinin hikâyesi.
Yaklasik 200 sayfa.