Bir kentin kültür-sanat insanlari, o kentin solugudur. Renkleridir. Tadidir. Ruhudur. Bulunduklari her ortamda, kentlerinin solugunu, renklerini, tadini, ruhunu sererler orta yere. Kentlerinin sesi, solugu, elcisi olurlar. Tipki bu seckimizde kendileri ve yapitlariyla tanisacaginiz hepsi birbirinden degerli 400 kültür- sanat insanimiz gibi... Bu seckimiz, dört ana bölümden olusuyor. Birinci bölümde köy enstitülü edebiyatcilar ve 1940tan önce dogan kültür-sanat insanlarimiz yer almaktadir. Ikinci bölümde, 1500lü yillardan bu yana yöremizde yasamis halk ozanlariyla ozanlik gelenegini sürdürenler selamlayacaklar sizi. Ücüncü bölümde, 1940 - 1970 yillari arasinda dogan kültür-sanat insanlarini bulacaksiniz. Dördüncü ve son bölümde ise 1970 ve sonrasinda doganlar yer aliyorlar... Bazilari yasama veda eden bu kültür-sanat elcilerimizin soluklarinin nasil ARDAHAN koktuguna, yüreklerindeki sevgi bahcelerinde nasil Ardahanin bayir güllerinin, gelinciklerinin, papatyalarinin renk cümbüsü olusturduguna, nerede olurlarsa olsunlar akillarinin nasil silada olduguna tanik olacaksiniz. Seckiyi okudukca onlarla duygudaslik yapacaksiniz. Ardahanimizi bir de onlarin gözünden görecek, onlarin yüregiyle seveceksiniz. Ardahani, Cildiri, Damali, Göleyi, Hanaki, Posofu... Kurayi, Cildir Gölünü, Kisirdagi, Allahuekber Daglarini... Demir Köprüyü, kaleleri, yayla, ova ve köyleri; mahalleleri, caddeleri, sokaklari ve ici konuk sevgisiyle isinan o sicacik evleri yeniden ve onlarin gözleriyle görmek, kesfetmek istiyorsaniz... Seckimizin sayfalarini cevirmeye, yudumsayarak okumaya ne dersiniz Iyi okumalar öyleyse...