Ölüm var.. Ölüm var.. Ölüm var..
Kolumuzdaki, duvarimizdaki, masamizdaki saatler, hep böyle der. Onlar her saniye bu dili konusur durur.
Bu sözler hosumuza gitmedigi icin, biz saatlerin Tik tak, tik tak, tik tak diye ses cikardigina kendimizi inandirmisiz. Hatta bu aci sözler sinirimizi bozdugu icin, sesi solugu cikmayan elektronik saatler bile cad etmisiz.
Ne yaparsak yapalim, gercegin dili olan saatler, tipki agac kurtlari gibi, ömür agacimizi durmadan kemirir. Agaran saclarimiz, dökülen dislerimiz, kirisan alinlarimiz ömür agacinin yaslandigini, bir sona dogru gitmekte oldugunu gösterir. Ayetler, hadisler, bu sonu mutlu son yapmanin elimizde oldugunu söyler. Rasl-i Muhterem sallallahü aleyhi vesellem Efendimiz, hadislerinin cogunda, mutlu bir son icin yapmamiz gereken seyleri anlatir.
Iste elinizdeki bu kücük kitap, yukarida arzetmeye calistigim aci gercege bizi hazirlayan bir demet hadisin yorumundan ibarettir.
Yüce Mevlamdan gönüllerimizi duyarli, sonumuzu hayirli kilmasi niyaziyla...