Fikih, her tür beser davranisi düzenleyen kusatici normatif bir yapi olarak, kendi tarihsel sürecinin hicbir asamasinda yalnizca bir toplumun hukuk ihtiyacini karsilamak icin var olmadigi gibi, pozitif düzeyde bir yetkiye bagli olarak olusturulmus da degildir. Fikih, bir hukuk düzeni olmaktan daha genis bir yapiyi temsil etmektedir. Fikih, bireysel ve toplumsal beser yasamin tamamini, ilah iradenin öngördügü deger yargilarina göre düzenleme iddiasinda olan, dar anlamda din, ahlak ve hukuk kurallar bütünüdür. Onun kusaticiligi, beser nitelemesine imkan veren her bir davranisi düzenlemesinde kendini göstermektedir. Bu itibarla fikih, devletin yasama yetkisine dayali olarak olusturulamayacak genislikte bir normatif yapidir. Nitekim fikhin olusumu, cok büyük ölcüde, devletsel yetkiye basvurulmaksizin, fakihlerin bilimsel cabalariyla gerceklesmistir. Bu, ayni zamanda, fikhin üzerine kurulu oldugu teorinin, mesruiyet ve otoriteyi, epistemik bir faaliyet olarak ilah iradenin tespitine ve bunun kesinlik derecesine baglamasindan kaynaklanmaktadir. Islam Hukuku El Kitabi, Islam hukuk tarihi, fikih uslü, Islam hukuku ve günümüz fikih problemleri basliklari altinda dört ana bölümden olusmaktadir. Eserin hazirlanmasindaki öncelikli amac, ilahiyat fakültelerinin Islam hukuku anabilim dallarinca okutulan derslerde ögrencilere yardimci olmaktir. Bunun yani sira, eser, hukuk fakültelerinde zorunlu olarak okutulan Türk hukuk tarihi ve secimlik olarak okutulan Islam hukukuIslam hukukuna giris dersleri ile acik ögretim ya da uzaktan egitimde okutulan fikhaIslam hukukuna iliskin cesitli dersler bakimindan da islevsel bir kaynak niteligi tasimaktadir.