Cehennem baskalaridir, derken J.P. Sartre kadinlarin sürekli aklindan gecen o meshur lafi düsünmüs müydü hic Baskalari ne der Baskalari, en cok da kadinlar icin cehennem degil midir Kendine cizilen hayati reddeden, deliligin sinirlarinda gezinen kadinlar zenginliklerinin farkina varir oysaki. Bilincli bir tercih olarak delilik.
Aitlik, uydurulmus bir sacmalik. Icindeki deliye kulak ver, mutsuzsan bil ki ayrilmistir yollariniz. Kim bilir, belki yeniden bulusmanin tam da vakti simdidir. Icindeki delinin, kimliginin, kim oldugunun, var olup olmadiginin. Bir soluklanma süresince, bedeli ne olursa olsun... Bir kadin, bir escinsel ya da bir engelli, kim olursan ol, icindeki deliden, kendinden, ruhundan uzaklara düsme. Cünkü asksiz yasamak ölmek gibidir, oysaki ölü bir bedende ruhun ne isi var ki...
Hayatin kurallarina, acimasizligina, geleneksel algiya edebiyatin naif diliyle karsi cikiyor yazar, kimi zaman coskulu, kimi zaman da utanmazca. En cok da sanki bir utancmis gibi, kadin olmanin, kendini eksik hissetmenin utancini, dilsizligini yansitiyor öykülerinde. Iclerinde sakli tuttuklari kocaman hazinenin farkinda olarak.
Rahime Saricelik, Fransa ve Türkiye arasinda gidip gelen Kimliksiz Öykülerde, toplumsal cinsiyet kavramini, hayati sorusturuyor. Kahramanlar, geleneklere alisamayan tüm ötekiler gibi, her türlü kabullenisin disinda yasiyor. Bir öyküden digerine kendi yolunu aydinlatmakla kalmayip, yeniden kendini var etmenin farkli bicimlerini yaratiyor..