Türk tarihinin derinliklerinden alinmis örneklerle hanedanlar arasindaki evlilikleri yazmak, ayni zamanda tarihsel bir kesiti örf, adet ve geleneklere ait kültürü yansitmaktadir. Örnegin Selcuklu sultanlarinin Abbas Halfeligi ile kurduklari karsilikli evlilik iliskilerinden birkac saptamada, genel olarak sultanlarin din nüfuz ve halfelerin dünyev kuvvet kazanma sorunlari ele alindigindan dolayi yogun ilgiyi hak etmistir sanirim. Ama, hanedanlar arasinda yapilan dügün merasimlerinin icrasinda Türk adetlerini carpici bir bicimde bulmak daha da ilginc olmustur. Milad Onuncu asirdan On Ücüncü asrin ortalarina kadar olan devrede Karahanlilar, Gazneliler, Büyük Selcuklular, Irak Selcuklulari ve Harezmsahlar gibi büyük Türk devletlerinde gerek hanedan ici ve gerekse hanedanlar arasi yapilan evliliklerin bir tarihci kimligiyle arastirilip, bazi konulara aciklik getirilmesi elbette tarihin baska bir boyutudur. Bu boyuttaki bir tarih yaziminda hanedanlar arasi yapilan evliliklerin dügünlerinde ekonomik durum yansitmasina agilik verildigi de gözden kacmamaktadir. Yapilan hanedan evliliklerinin siyasal ve tarihsel anlamda yarattiklari etki, acik olarak söylenebilir ki, devletler arasindaki nüfuz ve kuvvet tesisinde en önemli faktör olmustur. Örnegin Mogollarin önünden kacarken Celaleddn Harezmsahin Hindistandan Anadoluya kadar her gittigi cografyada yerel hakimlerle evlilik yoluyla akrabalik kurmasi, siyasal anlamda bunlardan büyük beklentilerinin oldugunu göstermektedir. Gercekten de Ortacag Türk devletlerinde hükümdarlar tarafindan yapilan veya yaptirilan evlilikler, siyasete önemli katki sayilmislar ve arastirmamizin sonucuna göre saglamislardir. Bununla birlikte Büyük Selcuklu Sultani Alp Arslanin, kizinin öldürülmesi üzerine Karahanlilar üzerine sefere cikmasi da carpici bir örnektir.