Uruguayli yazar Horacio Quiroga Latin Amerikanin Poesu olarak aniliyor; Cortzar, Borges ve Mrquezin yirminci yüzyil basindaki öncülü sayiliyor. Öykülerinde akilla delilik, tutkuyla pismanlik, askla hastalik birbirini kovaliyor, ölümse bulusma anini bekleyen bir gölge gibi. Qurioganin en büyük temalari insanin faniligi ile ask ya da dünyada bir yer gibi mutlak bir sey arayisi arasindaki dram, ölümün büyüleyiciligi ve dehseti.
Tüm zamanlarin en iyi öykücüleri arasinda gösterilen Horacio Quiroga Ask, Delilik ve Ölüm Öyküleri ile Türkcede ilk kez yayimlaniyor. Arjantinli usta elestirmen Abelardo Castillonun kapsamli önsözü ve yazar kronolojisiyle zenginlestirilen bu özel basimda Quiroganin öykü sanati üstüne yazdigi dört denemesi de yer aliyor.
Quiroga gercekten de yalnizca hikayeler anlatiyordu. Tipki Poe ya da Borges, Salinger ya da Rulfo gibi, hayatinin bir aninda su kücük gercegi kesfetti Öykü yazmak, unutulmaz bir hikayeyi mümkün olan tek yolla anlatma sanatidir.