Kuranin önerdigi Allaha iman, mutlak bir güce körü körüne boyun egme degil; Zati sonsuz iyiligin, sorumlulugun, ahlakin, merhametin ve adaletin kaynagina güven duyma ve itminandir. Iman, dogasi itibariyle Allah ile daimi, canli, dinamik ahlaki bir iliskidir. Insandan Allaha dogru sükran, husu, saygi ifadesi; Allahtan insana dogru ise yol gösterme ve yardim iliskisidir. Imansizlik, insani yirtici hayvanlar derecesine, belki de daha asagilara düsürür. Tanri diye kayitsiz bir tirana boyun egme seklindeki iman ise insani solucana, böcege dönüstürür. Imansiz dindarlik, insanlari bagnazlastirir; kati kalpli, sofu, yobaz ve bagnaz dindarliklarin insanlara nasil kötülükler yaptirdigina bütün dinlerde sahit olmaktayiz.
Allaha yönelmis dogru bir iman iliskisi bünyesinde saygi, heybet, sükran, sevgi, korku, güven, ümit, cosku, tefekkür, endise ve sevinc tasir. Bunlar sona ermisse orada iman degil, onun ölmüs hali olan itikat inanc vardir.