Sevgi üstüne yazma tarihin eski devirlerinde oldugu gibi, bugün de yaygindir. Halihazirda ask, sevgi, cinsellik vb. kavramlarla ilgili cesitli türden epey calisma var.
Bu calisma bir psikoloji veya edebiyat calismasi degil, fakat felsefi bir incelemedir. Sevgi dedigimiz fenomenin varlik yapisini, onun deneyim ufku icerisinde yer alan fenomenlerle iliskisi icerisinde, fenomenolojik yöntemle ve diyalektik bir tarzda tahlil etmektedir.
Özellikle karsitlarin uyumsuzlugu, heterojen özsel tekilliklerin birbiriyle bagdastirilamayacagi düsüncesini hem sadakatle takip etmeye hem de somut analizlerle bunun dogrulugunu göstermeye calistik. Fenomenolojik yöntemi sufi tecrübenin tahlilinde de kullandik. Tanri askiyla ilgili yaptigimiz kisa imkan tartismasindan sonra mutasavviflarin beyanlarini esas alarak bazi fenomenolojik tahliller yapildi. Ancak ne kadar cok sufi deneyim fenomenolojik tahlile tabi tutulursa o kadar cok öz kesfi yapilabilir.
Transandantal fenomenoloji sufi deneyimlerin bir ampirik gerceklige tekabül edip etmedigiyle ilgilenmedigi icin sufilerin kendi deneyimlerine iliskin beyanlarini esas alarak bu deneyimin özsel yapilarini kesfedebilir.