Bütüncül bir bakis acisiyla gözden gecirilmeyen akil, önceliklerini ve görevlerini belirleyemeyecegi gibi, planlama ve programlama da yapamayacak ve en iyi sonuclara erismek icin baslangic ve sebepler üzerine calismasini da mükemmel bir sekilde gerceklestiremeyecektir.
Özgürlügün amaci insanin uzun vadede ortaya koyacagi uygulamalarinin, verilerinin ve iliskilerinin tümünde evrenin genel yasalariyla ve zorunlu ilahi sistemle bütünlesmesidir. Yeryüzündeki halifelik konumundan kaynaklanan ve diger varliklardan ayricalikli olarak insana bahsedilen bu özgürlük, sirf yeryüzündeki bu ilahi düzenle uyusmasi, bütünlesmesi ve genel anlamda Allahin bütün mahlukatiyla kaynasmasi ve bunu da kendi tercihiyle gerceklestirmesi icin verilmistir. Evrenin yasalariyla uyumlu ve barisik bir insan ile bu yasalara muhalif ve bu yasalarla kavgali bir insanin bireysel, toplumsal ve medeni bütün düzlemlerde ortaya koydugu cabalardan dogan sonuclar arasinda kapatilmasi mümkün olmayan acik bir fark vardir.
Kuran daha bircok ayette insanin yeryüzündeki varliginin temel kosulu olan Allaha kullugu gerceklestire-lim, hayatin vazgecilmez bir denge unsuru olan ne maddi boyutunu ne de ruhi ve ahlaki boyutunu bir dige-rine karsi feda etmeyelim, medeniyet hareketinde dengemizi yitirmeyelim diye; bizi evren ve dünya düzle-minde tabiatin merkezine koymak, kesif, yenilik ve ilerleme yolunda gözlem, inceleme ve arastirmaya dayanan tecrübi bir konuma yerlestirmek ister.