Fransiz hükümeti, 2004 yilinda, dine ait carpici simgelerin devlet okullarinda kullanimina dair bir yasak baslatti. Yasak herkese yönelik olsa bile, Müslüman kizlarin kullandigi basörtüsünü hedefliyordu. Yasak tarafinda yer alanlar Fransanin seküler liberal degerlerini savunuyor ve basörtüsünü Islamin moderniteye karsi direnisinin bir sembolü olarak yorumluyorlardi. Örtünmenin Siyaseti bu bakis acisin hararetli bir tartismayla cürüten önemli bir kitap.
Toplumsal cinsiyet arastirmalarinin öncüsü Joan Wallach Scott, söz konusu yasanin, Fransanin eski kolonilerinin tebaalarini gercek vatandaslar olarak entegre etme sürecinin basarisizliginin bir göstergesi oldugunu öne sürmektedir. Scott, yasanin ardindaki irkciligin uzun tarihinin yani sira Müslümanlarin asimilasyonuna yönelik ideolojik engelleri de incelemektedir. Tartismanin kalbinde yatan cinsellige yönelik yaklasimlardaki celiskileri ortaya koymakta; yasagin Fransiz savunucularinin cinsiyet konusundaki acikligi normalligin, özgürlesmenin ve ferdiyetin bir ölcütü olarak gördüklerini buna karsi basörtüsü ile ima edilen cinselligin örtülmesini, Müslümanlarin asla gercek Fransizlar olamayacaginin bir kaniti olarak gördüklerine dikkat cekmektedir. Scott, yasanin dini ve etnik farkliliklari uzlastirmaktan öte, bilakis söz konusu farkliliklari daha da keskinlestirdigini belirtmektedir. Homojenlik hususundaki diretmenin Fransa veya genel olarak Bati icin artik mümkün olmadigini göstermekte ve bunun medeniyetler catismasi denilen gerilimlerin kökenini olusturdugunu öne sürmektedir.
Örtünmenin Siyaseti farkliliklarimizi ortak bir zeminde insa eden, farkliliklari kusatan, onlari baskilamayan, toplumsal uyum icin onlari taniyan yeni bir toplumsal vizyon cagrisi yapiyor.
