Tarih öyle olaylar ve kisiler vardir ki hic unutulmazlar; varliklari ve yaptiklari her zaman tartisilmakta ve haklarinda yüzlerce kitap yazilmaktadir. Bunlarin en önemlilerinden biri de Alamut Kalesinden yürüttügü faaliyetlerle bölgenin en güclü devleti Selcukluya karsi isyan bayragi acan Hasan Sabbahti. Bircok Selcuklu sultani onunla ve fedaileriyle mücadele etti... Meliksah, Muhammed Tapar, Sultan Sancar... Dönemin ve Türk tarihinin en önemli vezirlerinden Siyasetname adli büyük eserin sahibi ve Selcuklu Devletinin mimarlarindan Nizamülmülk, hep onun pesindeydi ama onun casuslari tarafindan öldürüldü... Nizamülmülkten dersler alan, sarayda yetisen ve Ömer Hayyamin meclislerinde dahi yer alan Hasan Sabbah, bircok seyden etkilenerek batini felsefeler kesfetti ve yalanci cennetlerinde sundu zehirlerini pesinden gelen fedailerine... Hacli Seferleri sonucunda Kudüsü ele geciren Hiristiyanlar ve Tapinak Sövalyeleri de onun baskilarina yenik düstüler... Selcuklular, Haclilari dize getirirken, kücük bir kaleye, Alamuta siginmis ama virüs gibi etrafa yayilan bu sapkin adamin düsüncelerinin ve gücünün yayilmasina engel olamadilar. Günümüz suikastcilerinin babasi sayilan Hashasiler, yani Hasan Sabbahin Fedaileri, herkesi korkuttu, sindirdi, bezdirdi... Öldükten sonra bile takipcilerinin yasattigi bu hareket, Mogollar tarafindan basi ezilinceye kadar faaliyetlerine devam edecekti. Bir dönem yaptiklariyla herkese korku salan Hasan Sabbah ve Fedaileri, iste elinizdeki bu kitapta okuyacaklarinizla gercek yüzünü gösterecek...