Maxim Gorkinin ayrilmaz bir bütün olusturan üc özyasam öyküsü romani yazarin cocukluk ve genclik yillarina oldugu kadar 19. yüzyilin bitiminde Rus kücük burjuva katmaiüarinin hayatina da alabildigine nesnel bir ayna tutar. Büyük kentlerin uzaginda dünyalari kücük hayata yönelik talepleri ve ihtiyaclari sinirli basit dini inanc ile batil inancin karisimindan olusmus bir tutuculugun zemininde ayakta durmak icin calisan bu insanlarin arasinda varolma ve oradan cikisin öyküsü Gorki üclemesinin de kaynagini olusturur. Ekmegimi Kazanirken yazarin henüz bir cocukken dis dünyayi tanimaya ve hayata cok zor sartlarda tutunmaya calisan insanlarin mücadelelerine tanik olma sürecini anlatir. Yazarin ninesinin koruyuculugu ile dis dünyanin acimasizligi arasinda gidip geldigi bu yillarda hayatinin ikinci bir sigmagi da uzak akrabalarindan bir mimarin yanidir.