Hangi köseye kacsak kurtulamadik su hüzün yagmurlarindan. Bir yandan gönlümüz islaniyor, bir yandan gözlerimiz.
Ah bu asklar Ah bu ayriliklar.. Kimi zaman bir irmak oluyor bu duygular, kimi zaman saganak bir yagmur. Ve inadina denizlere akiyor.
Ve o denizler ki, sarkilara, romanlara, siirlere dönüsüyor.
Ve gelip en olmadik saatlerde dalga dalga vuruyor sizi.
Iste öyle bir deniz, bu Denizhan... Kimi zaman sesiyle, kimi zaman misralarinin nefesiyle yansiyor ta yüregimize. Tanisiyorsunuz ansizin ve sonrasinda siirleriyle icinizi isitiyor. Alistiriyor sizi kendisine. Eskimeyen bir dostunuz oluyor. Sayfa sayfa, satir satir, misra misra kucakliyor sizi yazdiklariyla. Asklara ayrilik yagarken, icinize de onun simsicak duygulari yagiyor.
Ben onun yagmurunda islanmak icin tozlanmis semsiyemi tas yüreklere biraktim. Siz de bir an olsun atin yüreginizden o demir kafesleri ve Denizhanin siirleriyle islanin. Eminim ki, cok serinleyeceksiniz. Ahmet Selcuk Ilkan
Sen sularini teslim edip buharlara, gökyüzüne giderken bulut olmaya, kokumu aliyor ve yagdigin gibi ayni kalamiyorsun. Zaman geciyor yeni bir buluta siginiyorsun. Yagsan da o buluttan deli deli, benim tutkun oldugum yagmur olamiyorsun. Ben Topragim. Sen O yagmur degilsin.
Ben toprak sen yagmur degilsin
Ben ask sen ayriliksin
Ben toprak sen hikayesin
Ben toprak sen neredesin
Ben toprak sen icimdesin
Askima yagarsan, ancak ayrilik getirirsin...
Asklara yagan ayrilik ve acilari, özlemleri keskeleri kusanan yüreklerin feryadina iliskin dizelerdir.